40 Bin Yıllık Gizem: Bilim İnsanları Yer Altı Tünellerindeki Organizmalara Hayat Verdi!

Bilim İnsanları Antik Mikropları Araştırıyor
Bilim adamları, John Carpenter’ın 1982 yapımı “The Thing” (Şey) adlı korku filminde tasvir edilen durumlara benzer bir şekilde, gezegenin donmuş topraklarında yer alan eski canlıları inceliyor.
Ancak, şans eseri bulunan bu organizmalar, filmdeki şekil değiştiren canavar kadar tehlikeli değil. Yine de, taşıdıkları olası tehlike, küresel ısınmanın ciddi sonuçlarından biri olarak öne çıkabilir.
Yeni yayınlanan bir araştırmaya dayanan bulgulara göre, yaklaşık 40 bin yıldır donmuş halde bulunan mikroorganizmalar, Arktik bölgelerdeki sıcaklık artışlarıyla birlikte yeniden aktive olursa, atmosfere karbondioksit ve metan salarak iklim krizini daha da derinleştirebilir.
DERİN YERDEKİ TÜNELLER
JGR Biogeosciences dergisinde yayımlanan araştırmanın baş yazarı Tristan Caro ve ekibi, Alaska’nın merkezindeki Permafrost Tüneli Araştırma Tesisi'nde çalışmalar yürüttü. Yerin yaklaşık 100 metre derinliğine inen bu tünelin duvarlarında, mamut ve bizon kemiklerine bile rastlanabiliyor.
Caro, tüneldeki ilk izlenimlerini Popular Mechanics'e şu şekilde aktardı:
“İçeri girdiğinizde hemen kötü bir koku hissediyorsunuz. Uzun süre kapalı kalmış, nemli bir bodrumun havası gibi. Bir mikrobiyolog için bu oldukça heyecan verici; çünkü ilginç kokular genellikle mikroplardan kaynaklanır.”
MİKROPLAR HIZLANIYOR
Araştırmacılar, son buzul çağından kalma mikropların örneklerini topladıktan sonra, bu örneklere ağır su (döteryum) ekleyip sıcaklığı yaklaşık 12 dereceye çıkardı. Amaç, gelecekteki iklim koşullarında Alaska yazını taklit ederek mikropların tepkilerini gözlemlemekti.
Başlangıçta, mikropların hareketliliği yavaştı; her 100 bin hücreden yalnızca biri günde yenileniyordu. Ancak 6 ayın sonunda mikrobiyal koloniler yeniden yapılandırılarak gözle görülebilir biyofilm tabakaları oluşturdular. Bu antik organizmalar, modern mikroplardan farklılık göstermelerine rağmen aynı düzeyde aktif olarak bulundu.
Bu bulgular, bilim insanlarını endişelendiriyor. Zira Arktik bölgesi, Dünya'nın geri kalanından dört kat daha hızlı ısınıyor, yaz mevsimi uzuyor ve sıcaklıklar toprağın derin katmanlarına kadar iniyor. Ancak yapılan araştırmalar, mikropların tamamen “uyanmasının” aylar sürdüğünü göstermektedir. Bu durum, etkilerin uzun süreli sıcak dönemlerin ardından ortaya çıkabileceğine işaret ediyor.
Caro, gelecekteki olasılıklar hakkında şu uyarıda bulundu:
“Alaska’da tek bir sıcak günün pek bir anlamı yok. Asıl tehlike, yaz mevsiminin uzayarak sıcaklığın sonbahar ve ilkbahara kadar devam etmesidir. Alaska, Sibirya ve diğer kuzey bölgelerinde çok geniş permafrost alanları bulunmaktadır. Biz bunların yalnızca çok küçük bir kısmını inceleyebildik.”